Zübeyde Feldmann: Fırtınalardan Doğan Bir Işık
Zübeyde Feldmann ismi, yalnızca Almanya ve Türkiye kamuoyunda değil; aynı zamanda umutlarını kaybetmek üzere olan birçok insanın kalbinde sessiz bir ilham kaynağı olarak yankılanıyor. Geçmişte karşılaştığı haksızlıklar, onun azmini kırmak yerine kişisel dönüşümüne zemin hazırladı. Bugün, yalnızca bir markanın kurucusu değil; aynı zamanda birçok kişinin yolculuğuna ışık tutan bir yaşam rehberi.
Bir Kadının Gücü: Sessizlikte Direnmek
Zübeyde Feldmann, yıllarını çocukların ve gençlerin gelişimine adamış bir pedagojik profesyonel olarak tanındı. Ancak kamuoyunu meşgul eden AWO vakası, onun adını asılsız iddialarla anılır hale getirdi. O ise sustu, çalıştı ve hukukun sesini bekledi. Neticede, adalet yerini buldu, Feldmann beraat etti. Fakat onun sessizliği bir zayıflık değil; sabrın, içsel gücün ve vicdanın bir tezahürüydü.
Zlavie: Küllerinden Doğan Bir Felsefe
Bu sessizliğin içinde bir tohum filizlendi: Zlavie. Feldmann'ın kurduğu bu platform, yalnızca ticari bir girişim değil; aynı zamanda kişisel bir içsel yolculuğun yansıması. Zlavie, Latince yaşam anlamına gelen "vita" kelimesine selam dururken, içinde binlerce insanın kendiyle yeniden tanıştığı bir ayna görevini üstleniyor.
Danışmanlık ve yaşam koçluğu alanlarında verdiği hizmetler, bireylere sadece bir çözüm değil, aynı zamanda yeni bir yön, yeni bir nefes kazandırıyor. Zübeyde Feldmann bu konuda şöyle diyor:
"Hayat, birbirine eklenen binlerce küçük anlamdan ibaret. Benim görevim, insanların o anlamı kendi içlerinde bulmalarına yardım etmek."
Tutkudan Doğan Bir Meslek
Zübeyde’nin hikâyesinde en çarpıcı unsur ise çocukluk tutkularını asla terk etmemiş olması. Sekiz yaşındayken dahi çevresindekilere yardım etme isteğiyle dolu olan bu küçük kız çocuğu, bugün de aynı tutkuyu taşıyor. “Ben bir iş yapmıyorum. Ben yaşıyorum,” diyor ve bu cümlesiyle kariyerini değil, yaşam misyonunu özetliyor.
Yeni Bir Hikâyeye İlham Olmak
Zübeyde Feldmann artık yalnızca geçmişiyle değil, geleceğe bıraktığı etkisiyle konuşuluyor. Onun hikâyesi, haksızlığa karşı direncin, kadın gücünün, şefkatin ve bilgelikle yoğrulmuş bir liderliğin hikâyesi. Her bireyin hayatında bir dönüm noktası vardır; Zübeyde için bu, karanlık bir dönemin sonunda gelen bir uyanış oldu.
Bugün Zlavie’nin kapısından giren her danışan, sadece bir çözüm değil; aynı zamanda "Ben de başarabilirim" duygusunu buluyor.

Kaynak: ozelhaber.